mai ve küreselleşme karşıtı çalışma grubu |
Aralık 2004 Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisinde Yeralan ve Türkiye’yi de Kapsayan “Genişleme” Bölümü
T.C. Dışişleri Bakanlığı |
I. GENİŞLEME Genel 4. AB Konseyi, Komisyon tarafından 6 Ekim 2004
tarihinde Konseye ve Avrupa Parlamentosuna sunulan Bulgaristan, Romanya ve Türkiye
İlerleme Raporları, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’a ilişkin Strateji
Kağıdı, Türkiye’ye ilişkin Tavsiye Belgesi ve Türkiye’nin Üyeliğinin Etki
Değerlendirme Çalışmasındaki öneri ve bulguları memnuniyetle karşılar. 5. On yeni üyenin AB’ye katılımının
başarıyla tamamlanmış olması üzerine AB Konseyi, aday ülkelerle mevcut sürecin
devam ettirilmesi hususundaki kararlığını dile getirir ve bunun Avrupa’nın refahı,
istikrarı, güvenliği ve birliğine katkı sağlayacağını ifade eder. Bu bağlamda,
Avrupa entegrasyonuna ilişkin ivme sürdürülürken, Birliğin yeni üyeleri sindirme
kapasitesinin gerek Birliğin, gerek aday ülkelerin genel çıkarları açısından
önemli bir mülahaza olduğuna dikkat çeker. Bulgaristan 6. AB Konseyi Bulgaristan’la katılım
müzakereleri açısından geriye kalan fasılların 2004 yılı içinde geçici olarak
kapatıldığını hatırlatır. Konsey, Bulgaristan’la yürütülen söz konusu
müzakerelerin 14 Aralık 2004 tarihinde başarıyla tamamlanmış olduğunu memnuniyetle
karşılar ve böylelikle bu ülkeyi Ocak 2007’den itibaren bir üye olarak kabul etmeyi
bekler. 7. AB Konseyi, Komisyonun ilgili değerlendirme
ve tavsiyelerini kayda alarak, müktesebatın tüm alanlarında gerekli reform ve
taahhütlerini başarıyla ve zamanlı bir şekilde yerine getirme yönündeki
çabalarını sürdürdüğü ve tamamladığı takdirde, Bulgaristan’ın öngörülen
zaman dilimi içerisinde üyeliğin gerektirdiği tüm sorumlulukları üstlenebileceğini
değerlendirir. Koruma tedbirleri katılım öncesinde veya katılımı müteakip 3 yıl
içinde ortaya çıkabilecek ciddi sorunları gidermeye yönelik düzenlemelere imkan
tanıyacaktır. 8. Avrupa Birliği, başta adalet ve içişleri
olmak üzere Müktesebatın etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik taahhütleri de
dahil olmak üzere, Bulgaristan’ın gerçekleştirdiği hazırlıkları ve sağladığı
başarıları yakından izlemeye devam edecektir; bu amaçla Komisyon, Bulgaristan’ın
katılıma ilişkin ilerlemeleri hakkında yıllık raporlarla birlikte, gerekli
gördüğü takdirde tavsiyeler sunmaya devam edecektir. 9. Bulgaristan’ın katılımla ilgili
hazırlıklarını başarıyla tamamlayacağı beklentisiyle AB Konseyi, Avrupa
Parlamentosunun da rızasıyla 2005 Nisan ayında gerçekleştirilecek Genel İşler ve
Dışilişkiler Konseyi toplantısı vesilesiyle Bulgaristan ve Romanya’yla Katılım
Antlaşmasının sonuçlandırılması çağrısında bulunur. Romanya 10. AB Konseyi, Adalet ve İçişleri ile Rekabet
konuları başta olmak üzere, Romanya’nın müktesebatı uygulama ve taahhütlerini
yerine getirme bağlamında sağladığı ilerlemeyi ve bu durumun bu aday ülkeyle
müzakeresi sonuçlandırılmayan fasılların 14 Aralık 2004 tarihinde resmen
kapatılmasını mümkün kıldığını memnuniyetle not eder, dolayısıyla bu ülkeyi
Ocak 2007 itibariyle bir üye olarak kabul etmeyi bekler. 11. AB Konseyi, Komisyonun ilgili değerlendirme
ve tavsiyelerini kayda alarak, müktesebatın tüm alanlarında gerekli reformları ve
özellikle Adalet ve İçişleri, Rekabet ve Çevre alanlarındaki önemli taahhütlerini
başarıyla ve zamanlı bir şekilde yerine getirme yönündeki çabalarını
sürdürdüğü ve tamamladığı takdirde, Romanya’nın öngörülen zaman dilimi
içerisinde üyeliğin gerektirdiği tüm sorumlulukları üstlenebileceğini
değerlendirir. Koruma tedbirleri katılım öncesinde veya katılımı müteakip üç
yıl içinde özellikle Adalet ve İçişleri, Rekabet ve Çevre alanlarında ortaya
çıkabilecek ciddi sorunları gidermeye yönelik düzenlemelere imkan tanıyacaktır. 12. Avrupa Birliği, başta adalet ve içişleri,
rekabet ve çevre olmak üzere Müktesebatın etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik
taahhütleri de dahil olmak üzere, Romanya’nın gerçekleştirdiği hazırlıkları ve
sağladığı başarıları yakından izlemeye devam edecektir; bu amaçla Komisyon,
Bulgaristan’ın katılıma ilişkin ilerlemeleri hakkında yıllık raporlarlarla
birlikte, gerekli gördüğü takdirde tavsiyeler sunmaya devam edecektir. 13. Romanya’nın katılımla ilgili
hazırlıklarını başarıyla tamamlayacağı beklentisiyle AB Konseyi, Avrupa
Parlamentosunun da rızası olması kaydıyla, 2005 Nisan ayında gerçekleştirilecek
Genel İşler ve Dışilişkiler Konseyi toplantısı vesilesiyle Bulgaristan ve
Romanya’yla Katılım Antlaşmasının sonuçlandırılması çağrısında bulunur. Hırvatistan 14. AB Konsey, Hırvatistan’ın katılım
görüşmelerinin açılmasına yönelik hazırlıklar bağlamında sağlamış olduğu
ilerlemeyi memnuniyetle not eder. 15. Haziran 2004’te almış olduğu kararları
teyiden, Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi’yle tam işbirliği yapmaya
yönelik adımları atması konusunda Hırvatistan’dan talepte bulunur ve kalan
zanlının yerinin tespit edilmesi ve mümkün olan en kısa sürede Lahey’e
gönderilmesi gerektiğini yineler. 16. AB Konseyi, Komisyonu beşinci genişlemenin
tecrübelerinden de tamamıyla yararlanarak, Hırvatistan’la görüşmeler için bir
çerçeve önerisi hazırlayıp Konsey’e sunmaya davet eder. Yugoslavya İçin
Uluslararası Ceza Mahkemesi ile işbirliğine gidilmesi kaydıyla, katılım
görüşmelerinin, 17 Mart 2005 tarihinde başlatılması için AB Konsey’ini, bu
çerçeveyi onaylamaya davet eder. Türkiye 17. AB Konseyi, Helsinki’de, Türkiye’nin
diğer aday ülkelere uygulanan aynı kriterler temelinde Birliğe katılması mukadder
bir aday ülke olduğu üzerinde mutabık kaldığını ve bilahare Aralık 2004’teki
toplantısında, Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğinin
Komisyon’un hazırladığı bir rapor ve tavsiyeye dayanarak kararlaştırması halinde,
Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle katılım müzakerelerini gecikmeksizin
başlatacağına ilişkin olarak Türkiye hakkında kabul ettiği geçmiş sonuç
bildirilerini göz önünde bulundurdu. 18. AB Konseyi, Türkiye’nin geniş kapsamlı
reform sürecinde kaydettiği belirleyici ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı ve
Türkiye’nin reform sürecini devam ettirmesine olan güvenini ifade etti. Konsey
ayrıca, Türkiye’nin Komisyon tarafından belirlenen altı yasal düzenlemeyi
yürürlüğe koyma yolundaki çabalarını etkin bir şekilde sürdürmesini bekler.
Siyasi reform sürecini geriye dönülmez kılmayı ve özellikle temel özgürlükler ve
insan haklarına tam saygı açısından reformların tam, etkin ve kapsamlı olarak bir
uygulanmasını teminat almak amacıyla, bu süreç, işkence ve kötü muameleye karşı
sıfır hoşgörü politikasının uygulanması da dahil, Komisyonun 2004 rapor ve
tavsiyesinde endişe kaynağı olarak belirlenen tüm noktaları ele alarak Konsey’e
düzenli olarak rapor sunmayı sürdürmeye çağrılan Komisyon tarafından yakından
izlenmeye devam edilecektir. Avrupa Birliği, reform sürecindeki öncelikleri ortaya
koyan Katılım Ortaklığı temelinde siyasi reformlardaki ilerlemeyi yakından izlemeye
devam edecektir. 19. AB Konseyi, Birliğe on yeni üye devletin
katılmış olduğunu göz önünde bulundurarak, Türkiye’nin, Ankara
Antlaşması’nın uyarlanmasına yönelik Protokolü imzalama kararını memnuniyetle
karşıladı. AB Konseyi bu
bağlamda, “Türk Hükümeti, müzakerelerin fiilen başlamasından önce ve Avrupa
Birliği’nin mevcut üyeliğine dair uyarlamalar üzerinde anlaşmaya varılarak
sonuçlandırıldıktan sonra, Ankara Anlaşması’nın uyarlanmasına ilişkin
Protokolü imzalamaya hazırdır“ şeklinde Türkiye tarafından yapılan beyandan da
memnuniyet duydu. 20. AB Konseyi, iyi komşuluk ilişkilerine
koşulsuz bağlılık ihtiyacını vurgulayarak, Türkiye’nin komşularıyla
ilişkilerinde kaydedilen iyileşmeyi ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesinde yer alan
anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözümlenmesi ilkesine uygun olarak, henüz
çözümlenmemiş sınır anlaşmazlıklarının çözümlenmesine yönelik olarak ilgili
üye ülkelerle çalışmaya devam etmeye hazır olmasını memnuniyetle karşıladı. AB
Konseyi, önceki Sonuçlara, özellikle bu konudaki Helsinki Sonuçlarına uygun olarak,
henüz çözümlenmemiş sorunlara ilişkin durumu gözden geçirdi ve bu amaca yönelik
istikşafi görüşmeleri memnuniyetle karşıladı. Konsey, bununla irtibatlı olarak,
katılım süreci üzerinde yansımaları olan çözülmemiş anlaşmazlıkların
gerektiği takdirde çözüm bulunması amacıyla Uluslararası Adalet Divanına
getirilmesi gerektiğine dair görüşünü teyit etti. AB Konseyi, uygun gördüğü
şekilde gözden geçirmek üzere, kaydedilen gelişmelerden haberdar edilecektir. 21. AB Konseyi Avrupa Parlamentosu’nun 15
Aralık 2004 tarihinde kabul edilen kararını not eder. 22. AB Konseyi,
Komisyon tarafından belirlenen altı Kanunun Kabul edilmesinden memnuniyet duydu.
Yukarıda yazılanlar ile, Komisyon raporu ve tavsiyesi ışığında, Komisyon
tarafından belirlenen altı kanunu yürürlüğe koyması şartıyla, Türkiye’nin
Kopenhag siyasi kriterlerini müzakereleri açmak için yeterli ölçüde
karşıladığına karar verdi. AB Konseyi,
Komisyonu, 23. paragraf temelinde Türkiye’yle müzakerelerin çerçevesi hakkında bir
öneri sunmaya davet etti. 3 Ekim 2005 tarihinde müzakereleri açmak üzere, Konsey’i
bu müzakere çerçevesi üzerinde anlaşma sağlamaya çağırdı. Müzakerelerin Çerçevesi 23. AB Konseyi, aday ülkelerin her biriyle
yürütülecek katılım müzakerelerinin, bir müzakere çerçevesine dayalı
olacağını kararlaştırdı. Beşinci genişleme sürecinin deneyimleri ve gelişmekte
olan müktesebatı göz önünde bulundurularak, Komisyon’un önerisi üzerine, Konsey
tarafından oluşturulacak olan herbir çerçeve, aday ülkenin kendine özgü durumları
ve nitelikleri ile meziyetlerine göre, aşağıda kayıtlı hususlara hitap edecektir. • Geçmişte yapıldığı üzere, bütün üye
ülkeler ile ilgili aday ülkenin katılımıyla kararların oybirliğiyle alındığı
Hükümetlerarası Konferans tarafından yürütülecek olan müzakerelerin içeriği, her
biri ayrı özgün bir alanı kapsayacak şekilde bir dizi fasıla bölünecektir.
Komisyon’un önerisi üzerine oybirliğiyle hareket edecek olan Konsey, her faslın
geçici olarak kapatılması ve uygun olacak durumlarda her bir faslın açılması için
gerekli performans kriterleri belirleyecektir. Bu performans kriterleri ilgili fasıla
bağlı olarak, yasal uyum ve Müktesebatın uygulamasında tatmin edici bir sicil ile
Avrupa Birliği’yle akdi ilişkilerden kaynaklanan yükümlülüklerle alakalı
olacaktır. • Uzun geçiş süreleri, derogasyonlar ve
özgün düzenlemeler ile daimi koruma tedbirleri, yani korunma tedbirlerine temel teşkil
etmek üzere daimi olarak elde tutulan hükümler, düşünülebilir. Komisyon bu
tedbirleri uygun bir şekilde kişilerin serbest dolaşımı, yapısal politikalar veya
tarım gibi alanlarda her bir çerçeve için yapacağı önerilere dahil edecektir.
Ayrıca, kişilerin serbest dolaşımının zaman içinde tesisiyle ilgili karar alma
süreci, her bir üye devletin azami bir rol oynamasına cevaz vermelidir. Geçici
düzenlemeler veya koruma tedbirleri, rekabete ve iç pazarın işleyişine olan etkileri
açısından gözden geçirilmelidir. • Bir aday ülkenin katılımının mali
veçhelerine, uygulanabilir Mali Çerçevede yer verilmelidir. Bu nedenle, mali reformu
gerekli kılacak şekilde katılımı kaydadeğer mali sonuçlar doğurabilecek adaylarla
henüz başlatılmamış olan müzakereler, ancak 2014’ten sonraki dönemi kapsayacak
Mali Çerçevenin oluşturulmasından sonra ve bundan doğacak olası mali reformlarla
tamamlanabilir. • Müzakerelerin ortak hedefi katılımdır. Bu
müzakereler, sonucu önceden garanti edilemeyen açık uçlu bir süreçtir. Bütün Kopenhag
kriterlerini gözönünde bulundurarak, şayet bir aday ülke üyelik
yükümlülüklerinin tümünü tam olarak üstlenmek durumunda değilse, ilgili aday
ülkenin mümkün olan en güçlü şekilde Avrupa yapılarına tam olarak bağlı
kalması sağlanmalıdır. • Birliğin temelini oluşturan, özgürlük,
demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü
ilkelerinin bir aday ülkede ciddi ve devamlı bir biçimde ihlal edilmesi halinde,
Komisyon, kendi inisiyatifi veya Üye Devletlerin üçte birinin talebi üzerine,
müzakerelerin askıya alınmasını tavsiye eder ve ileriki bir dönemde tekrar
başlatılması için şartlar önerir. Konsey, böyle bir tavsiye üzerine, aday ülkeyi
dinledikten sonra, müzakerelerin askıya alınıp alınmayacağını ve tekrar
başlatılması şartlarını nitelikli çoğunlukla kararlaştırır. Üye Devletler
Hükümetlerarası Konferans’ta, oybirliği genel kuralına halel getirmeksizin, Konsey
kararına uygun hareket edeceklerdir. Avrupa Parlamentosu bilgilendirilecektir. • Müzakere sürecine paralel olarak Birlik,
her bir aday ülkeyle, yoğun bir siyasi ve kültürel diyalog içine girecektir.
İnsanları bir araya getirerek karşılıklı anlayışı geliştirme amacıyla bu
kapsayıcı diyalog, aynı zamanda sivil toplumu da kapsayacaktır. |